-
1 ilgili olarak
prep. concerning* * *appertaining to (prep.) -
2 ilgili\ olarak
каса́тельно -
3 bununla ilgili olarak
adv. hereof* * *too the extent that -
4 görecilikle ilgili olarak
relativistically -
5 klinik ile ilgili olarak
clinically -
6 le ilgili olarak
1. corresponding to 2. corresponding with 3. relating to 4. corresponding (prep.) -
7 ahlâk kuralları ile ilgili olarak
adv. casuisticallyTurkish-English dictionary > ahlâk kuralları ile ilgili olarak
-
8 atomculuk ile ilgili olarak
adv. atomistically -
9 atomlarla ilgili olarak
adv. atomistically -
10 hava ile ilgili olarak
adv. atmospherically -
11 ortam ile ilgili olarak
adv. atmospherically -
12 yurttaşlık ile ilgili olarak
adv. civically -
13 şehir ile ilgili olarak
adv. civically -
14 çapla ilgili olarak
adv. diametrically -
15 bununla\ ilgili\ olarak
в связи́ с э́тим -
16 ile ilgili olarak
in connection with sb/sth -
17 ilgili
1) bezüglich, betreffend2 Ocak tarihli yazımızla \ilgili olarak... in Bezug auf unser Schreiben vom 2. Januar,...gelecekle \ilgili zukunftsbezogenkonu para ile \ilgili es geht ums Geldses ile \ilgili den Schall betreffend2) beteiligt3) zuständig4) zusammenhängendbu işle \ilgili bütün sorular alle mit dieser Angelegenheit zusammenhängenden Fragen -
18 genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili
adj. eugenicTurkish-English dictionary > genetik olarak insan ırkının ıslahı ile ilgili
-
19 miras olarak kalma ile ilgili
adj. reversionary -
20 with respect
ilgili olarak
См. также в других словарях:
hidrodinamik — is., ği, fiz., Fr. hydrodynamique 1) Sıvıya batırılmış katı cisimler üzerinde, onların hareketiyle ilgili olarak sıvıların gösterdiği direnci ve sıvıların hareketini inceleyen bilim dalı 2) sf. Bu bilimle ilgili … Çağatay Osmanlı Sözlük
ifade vermek — huk. bir olayla ilgili olarak gördüğünü, bildiğini yetkili veya ilgili kimseye söylemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ifade vermek — Bir olayla ilgili olarak gördüğünü, bildiğini yetkili veya ilgili kimseye söylemek … Hukuk Sözlüğü
karşılıklı — sf. 1) İki kişi veya iki topluluğun arasında geçen ve karşılaşılan harekete eş değer bir hareketle beliren, mütekabil Karşılıklı yardım. Karşılıklı saygı. 2) Birbirine karşı bulunan Salıncağın üzerinde karşılıklı ayakta duran kızlar, fıldır… … Çağatay Osmanlı Sözlük
muhabir — is., Ar. muḫābir 1) Basın ve yayın organlarına haber toplayan, bildiren veya yazan kimse Ben de Tanin muhabiri olarak aynı trenle gidecektim. F. R. Atay 2) Herhangi bir kuruluşun çalışmasıyla ilgili olarak merkezle başka bir ülke arasında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pervane — is., Far. pervāne 1) Geceleri ışık çevresinde dönen küçük kelebek Ötede mum yanıyor bir şeyler dönüyor / Pervaneler art arda ne çabuk ölüyor. B. Necatigil 2) Döndüğünde bir mekanizmayı işleten bir eksene dikey olarak bağlanmış, iki veya ikiden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
güvence vermek — 1) bir anlaşmada taraflardan biriyle ilgili olarak sorumluluğu yüklenmek, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek 2) bir sorumluluk karşılığı olarak para vb. ortaya koymak, inanca vermek, teminat vermek, garanti vermek … Çağatay Osmanlı Sözlük
arama izni — is., huk. Yasa dışı ilişkilerle ilgili olarak delil toplamak, zanlı veya suçlu kişileri yakalamak için mahkemece güvenlik güçlerine verilen resmî izin … Çağatay Osmanlı Sözlük
araştırma — is. 1) Araştırmak işi, taharri 2) Bilim ve sanatla ilgili olarak yapılan yöntemli çalışma Türkiye nin nüfus patlaması konusunda yapılan araştırmalar ekonomik planlarımız için önemlidir. Birleşik Sözler araştırma filmi araştırma görevlisi alan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bülten — is., Fr. bulletin 1) Özel veya resmî kurum, kuruluş veya yetkili kişilerce herhangi bir durumla ilgili olarak süreli veya süresiz yayımlanan duyuru 2) Dergi Birleşik Sözler kırmızı bülten arama bülteni haber bülteni … Çağatay Osmanlı Sözlük
çıkma — is. 1) Çıkmak işi 2) Bir yapının üst katlarından dışarıya doğru uzanmış bölüm, balkon 3) Hamamdan çıkarken kullanılan havlu ve kurulanma takımı, çıkacak 4) Bir yazı sayfasının kenarına metinle ilgili olarak yazılan ek, derkenar 5) Desteklemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük